Gezivita

Gezivita

Herkese merhaba!

Ben Kaan. 1984, İstanbul doğumluyum. Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümü (2007) mezunuyum.

Lisans sonrası Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans (2009) yaptım. Şu sıralar aynı bölümde doktora yapıyorum.

Ayrıca Anadolu Üniversitesi Sosyoloji ve İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünde öğrenciyim.

Gördüğünüz gibi okumayı pek bir seviyorum! 🙂

Ancak profesör dahi olunsa, kronik öğrenci olarak kalınacağının bilincinde olan biriyim. Zira Aldous Huxley’in son derece yerinde belirttiği gibi; hayat kısadır ve bilgi sonsuz!

Bakü, Azerbaycan

Garanti Bankası Tesisleri, Kumbağ, Tekirdağ

Her yol Roma’ya çıkar. Roma’da bütün yollar ise Kolezyum’a! Instagram: @Gezivita

İngilizce ve İtalyanca biliyorum. İtalyancayı, daha önce yaklaşık iki yıl süreyle gittiğim İstanbul İtalyan Kültür Merkezi kurslarında öğrendim.

Neden bir başka dil değil de İtalyanca?” sorusuyla çok sık karşılaşıyorum mesela. Buna yanıt olarak özel merakımdan dolayı diyebilirim.

Tarihe ve Latin kültürüne olan ilgim beni bu dili öğrenmeye itti. Kesinlikle pişman olmadığımı söyleyebilirim. Size de tavsiye ederim. (Buraya tıklayınız => İtalyanca)

Okumak, benim için çocukluktan gelen bir alışkanlık. Aynı Montaigne gibi, okumanın büyüsüne çok erken yaşlarda kapıldım. Yani kendimi bildim bileli okuyorum.

Bu, yeri gelir bir edebiyat klasiği olur, yeri gelir akademik bir çalışma, yeri gelir bir çizgi roman, yeri gelir bir seyahat dergisi, yeri gelir bir sergi kataloğu… Hiç fark etmez.

Elime o an ne geçerse okurum. (Okuyup beğendiğim, sizlere de tavsiye ettiğim kitaplar hakkında bilgi almak için lütfen bu videomu seyredin => Okuduğum Kitaplar )

Yarışma programlarında sıklıkla sorulan; “Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?” sorusuna verilen sıradan bir cevaptan çok daha fazlasıdır okumak benim için. Çok severim.

Dara Antik Kenti, Mardin.

Kopenhag, Danimarka

Dalyan, Muğla.

Gezivita

Gezmeyi, tanımadığım, bilmediğim coğrafyalara seyahat etmeyi de bir o kadar severim. Özellikle son yıllarda yurt dışı gezilerim arttı. 2012 yılından bu yana, 25’ten fazla ülke, 70’ten fazla şehir gezdim.

Benim uyanışım bu anlamda biraz geç başladı aslında. Tek başıma yurt dışına ilk çıktığımda 27 yaşındaydım.

(Burada, “Tek Başına Seyahat” konusunda yazdığım bir yazım var: Tek Başına Seyahat Etmek)

Bugüne kadar gezdiğim ülkeler şunlar: (Ülkenin isminin üzerine tıklayarak, orası ile ilgili yazmış olduğum yazıyı okuyabilirsiniz.)

Yaşamın Ucuna Yolculuk isimli kitabında ne güzel söylemiş Tezer Özlü: 

Tren raylarını severim. Bağımsızlığı, gidebilmeyi, kalmak zorunda olmamayı, uymak zorunda olmamayı anımsatır. Tren rayları bir tür bağımsızlıktır benim için.

Bu yüzden site logosu olarak Barcelona’nın tren istasyonu Nord’da çektiğim (alttaki) fotoğrafı seçtim.

Gezivita Instagram

Ko Lan Adası, Pattaya, Tayland.

Yazma fikri ise nispeten yeni olmakla birlikte aslında öteden beri aklımda vardı. Bir türlü hayata geçirememiştim.

Fakat sosyal medyada, özellikle seyahat paylaşımlarım, gezi fotoğraflarım arttıkça, çevreden gelen “Artık yazman da gerekiyor” telkinlerine daha fazla tepkisiz kalamadım. (Gezi ve seyahat fotoğraflarım/videolarım için bakınız => Gezivita Instagram)

Ancak yazmaya değer bir yer bulmak sanıldığından çok daha zor artık.

Hala kayıtlı yazarı olmama karşın, Ekşi Sözlük kutsal bilgi kaynağı vasfını yitireli bir hayli zaman oldu.

(Burada, Ekşi Sözlüğün zaman içerisinde geçirdiği dönüşüm ve benim sözlükteki yazarlık hikayem ile ilgili yazım var => Ekşi Sözlük )

Birbirine tahammülü neredeyse hiç kalmamış insanların sözde yazıştıkları forumlardan ise artık kimseye hayır yok.

Bu nedenle, buralardan ardına bakmadan kaçanların ilk tercihi, artık iplerin tamamen onlara ait olduğu kendi hususi mülkiyetleri: Bloglar.

Böylece 2016 yılında kendi gezi bloğumu açmaya ve kişisel deneyimlerimi burada herkesle paylaşmaya karar verdim.

Minik kütüphanem.

Milano, İtalya

12034338_10153254245039702_5263528298723897992_o

Bled Gölü, Slovenya

Gezivita

Jean Paul Sartre, “Verilmiş özgürlük yoktur; tutkuları, ırkı, sınıfı, ulusu aşarak kendini fethetmek, bu arada öteki insanları da kazanmak gerekir” diyor.

Gerçekten de seyahatin insanı özgürleştiren bir yanı var. Dünyada ne kadar küçük bir yer kapladığını görmesini sağlıyor insanoğlunun. Hırslarından, egolarından sıyrılmasına yardımcı oluyor.

Tek başıma yaptığım seyahatlerim süresince, dünyanın çok farklı ülkelerinden gezginlerle karşılaştım. Hostellerde beraber kaldım. Kimi zaman birlikte gezdim, keyifli vakit geçirdim. (Hosteller hakkında pek bilginiz yoksa, bu yazım size fazlasıyla yardımcı olacaktır => Hosteller İle İlgili Merak Edilenler )

Güzel dostluklar ve arkadaşlıklar edindim. Deneyimlerim bana, seyahat edenlerin farklı bir ufka, sıra dışı bir kişiliğe sahip olduğunu gösterdi.

Burada kendi kişisel deneyimlerimi paylaşırken de öncelikli amacım, hala bu tecrübeyi edinmemiş olanlar varsa onlara yol göstermek.

Ve bu konuda endişe taşıyıp tereddüt edenlere, aslında bunun yemek yemek veya su içmek kadar kolay olduğunu anlatmak.

Ünlü bir Latince deyişin hatırlattığı gibi: “Solvitur Ambulando” Yani, çözüm yolu yürümektir. 

Gezivita Seyahat Bloğu

Neler mi yazacağım?

Özellikle gezip gördüğüm yerler, yaptığım seyahatlerden aklımda kalanlar, seyahat ipuçları, gezi notları, yol hikayeleri, seyahatlerim sırasında katıldığım etkinlikler, şehir rehberleri…

Bunun yanı sıra, kültür & sanat başlığı altında yazılarım da olacak elbette. (O yazılarıma da hızlıca buradan ulaşabilirsiniz => Gezivita Kültür Sanat Yazıları)

Kısaca, o an aklıma ne gelirse aslında.

Amerikalı varoluşçu psikolog Rollo May, kişinin bir boşluk içinde olamayacağını, varlığını bir şeyler yaratarak ifade ettiğini yazar.

Bu blog, biraz da bu düşüncenin sonucudur.

Park Güell, Barcelona

Bangkok, Tayland

Almatı, Kazakistan

Bitirmeden hemen önce, neden bu blog ismini seçtiğimden de kısaca bahsedeyim. Başlangıçta aklıma çok farklı isimler geldi.

La vita è bella”, İtalyan yönetmen Roberto Benigni’nin çok sevdiğim bir filmidir.

Kendisinin aynı zamanda başrolde olduğu bu filmin insana aşıladığı umut gerçekten çok özeldir.

Vita, Latince hayat anlamına gelen bir kelime. Gezmenin, seyahat etmenin de, hayata anlam katan kurucu bir unsur olduğuna inançla bu ismi seçtim. Çünkü gezmek, gezi hayattır!

Salt Galata. Instagram: @Gezivita

Gezmek hayattır!

Pattaya, Tayland

Sizin yorum, öneri ve görüşleriniz benim için gerçekten çok değerli.

Seyahat ile ilgili aklınıza takılan her konuda bana istediğiniz zaman yazabilir, sorularınızı hiç çekinmeden sorabilirsiniz.

Beğendiğiniz yazılarımın altına yorum bırakmayı da unutmayın lütfen.

Bunları okumak, beni gerçekten yeni yazılar eklemek adına son derece motive ediyor. 

Sizlere ufak da olsa bir faydam dokunursa ne ala, kendimi mutlu sayarım.

Bu yolculuğumda beni yalnız bırakmayacağınızı biliyorum. 

Hazırlamış olduğum video içerikleri için Youtube kanalıma göz atabilirsiniz: Gezivita Youtube Kanalı

Herkese sıcak, içten bir merhaba!

(İletişim, tanıtım, iş birlikleri ve reklam için: onemkaan@gmail.com)

 

8 Comments

  1. Ali murat Demir 22 Eylül 2017
    • Kaan Önem 22 Eylül 2017
  2. Aslı&Kenan 8 Mart 2018
    • Gezivita 9 Mart 2018
  3. Anonim 18 Mayıs 2018
    • Gezivita 18 Mayıs 2018
  4. gezilesiyer.com 11 Ocak 2019
    • Gezivita 11 Ocak 2019

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.