Raffi Demiryan

Raffi Demiryan

Herkese merhaba arkadaşlar! Buongiorno amici!

Daha önce yazmış olduğum bir yazıda, İtalyan dilinden, İtalyanca öğrenmek ile ilgili düşüncelerimden bahsetmiştim. (Henüz okumadıysanız, o yazıma buradan ulaşabilirsiniz: İtalyanca)

Bu kez, bana İtalyancayı sevdiren, hem de çok sevdiren sevgili hocamdan bahsetmek istiyorum: Raffi Demiryan‘dan…

Raffi Hoca taktığı sportif klas saatleri ile de meşhurdur benim gözümde.

Başlamadan önce, yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek adına şunu üzerine basarak belirtmek isterim. Bu yazı İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’ndeki diğer hocalara bir eleştiri niteliğinde değildir asla. Benim buradaki amacım, tamamen Raffi Demiryan’ın kendine has tarzını vurgulamak.

Hayatta en çok iki alanda inisiyatifin önemine inandım: askerlik ve eğitim. Mareşal Emmanuel De Grouchy, Waterloo Savaşında, yalnız kendisinin değil, Napoleon’un ve aslında koca bir ulusun da yazgısını değiştirdi.

Napoleon’a, imkanı olduğu halde vaktinde yardıma gitmek yerine, kendisine daha önceden verilmiş olan, Prusyalıları takip etme emrini kati bir şekilde uygulamayı seçti, son ana dek bu inadından vazgeçmedi, inisiyatif kullanamadı ve sonuçta kaybetti.

Yarbay Mustafa Kemal, Arıburnu’na çıkarma yapan Anzak askerlerine karşı, çekilmekte olan Türk askerlerine mevzi aldırdı. Bu manevra karşısında karşı tarafın da mevzi alması sağlandı ve 57. Alay öncü bölüğünün, Conkbayırı’na ulaşması için gereken süre kazanılmış oldu. Bu, Çanakkale Savaşının dönüm noktasıydı.

Stefan Zweig’in nefis deyişiyle; “Savaş sırasında kurallarla alay eden, klasik savaş yöntemlerinin yerine kendi buluşlarını uygulayan dehalar her zaman görülmüştür.” (Stefan Zweig ile ilgili yazmış olduğum bir yazı için buraya bakabilirsiniz => Stefan Zweig ve Sürgün)

Raffi Hoca’nın masası.

Raffi Hoca ders anlatıyor.

Raffi ile tanışmam da tamamen bir tesadüf eseridir. 2007’nin sonu ve 2008’in başlangıç kısmında İtalyanca öğrenmeye çalışıp, o dönemki çeşitli koşullar nedeniyle yarıda bırakmış bir kursiyer olarak, 2015’in başında İtalyan Kültür Merkezi’ne giderken, nasıl bir hocayla ve yöntemle karşılaşacağımı elbette bilmiyordum. Hayat, bu kez şanslı bir oyun oynamıştı bana.

İnsanlar, çok değerli olan vakitlerini harcayarak, kurslara belli bir konuda bir takım bilgiler edinmek için giderler. Öğrencisine bir şeyler vermek için çırpınan, klasik yöntemlerin, alışılmışın tamamen dışında bir yerlerde duran Raffi’yi ve derslerini, bu yüzden başlangıçtan itibaren giderek daha çok sevmeye başladım.

Henüz birinci kurda, “riflessivi” öğretti mesela, diğerleri; “come ti chiami, di dove sei, uno due tre” ile haftalarca cebelleşirken, kurun sonuna geldiğimizde dişe dokunur, işe yarayabilecek, günlük hayatta kullanılabilecek cümleler kurabiliyorduk.

Bu yüzdendir ki, sadece 3-4 aylık İtalyancamla gittiğim İtalya’da, İngilizceleri zaten yerlerde sürünen İtalyanlarla, biraz da mecburen İtalyanca anlaşmaya çalışmak durumunda kaldım.

Raffi Hocanın, Galatasaray’da oynarken Claudio Taffarel ile İtalyan basını için yaptığı röportaj.

Fakat ilginçtir, konuşurken bir Alessandro Del Piero (Çocukluk kahramanlarımdan yalnızca biridir) olmadığım kesin ama çok kısıtlı bir sürede Raffi’nin verdiği İtalyanca kabul gördü. Özellikle konuşma kısmında hiç sırıtmadı. (Siz de yakın zamanda İtalya seyahati düşünüyorsanız, İtalya seyahat ipuçları yazıma bakabilirsiniz: İtalya gezi ipuçları)

Hatta bu 3-4 aylık süre zarfında, “Non devo svegliarmi presto domani mattina” tarzı cümleler kurabilmeme onlar da hayli şaşırdılar. Taramalı tüfek gibi konuşulanların çoğunu anlayamasam da, Raffi etkisini kısacık bir zaman diliminde dahi göstermişti…

20161126_135525

Raffi hocamla İstanbul İtalyan Kültür Merkezinde.

Gerekli gördüğü yerde, kur müfredatında olmayan konuları anlattı, çünkü eğitim-öğretimde anlam bütünlüğü olduğuna inanıyordu Raffi. İngilizceyi kurslarda öğrenmiş biri olarak, koca bir ülkenin neden İngilizce/yabancı dil öğrenemediğini çok daha iyi anladım.

Başından beri İtalyanca konuşmak gibi bir saplantısı yoktu bir defa. Yeri geldikçe, sonraki kurlarda öğrenilecek bir kavramı/konuyu “Bunun şimdi sırası değil” diyerek geçiştirmedi, kıyısından da olsa anlattı. Ve bu, sonra göreceğimiz birçok şeyi daha rahat kavramamıza, en azından tanımamıza yardımcı oldu.

Ödevler verdi. Daha ilk derste; “Ben biraz fazla ödev veririm yalnız” diye uyardı. Dediğini de yaptı, her hafta, üstelik sayfalarca ödev verdi. Yetmedi, derslerde, öğrendiğimiz konuları içeren sayfalarca alıştırma çözdürdü. Bir süre sonra fark ettik ki, bize İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyan öğrencilerin sorularını getiriyor.

Hayal değil, gerçek. İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım! 🙂

Hatta kimisinde, “İleri seviye İtalyanca” notları göze çarpıyor… Ve yine fark ettik ki, şaka maka, oldukça fazla şeyi, fark etmeksizin öğrenmişiz. Dersler yorucu ama bir o kadar akıcı ve zevkli geçti. Zamanın nasıl geçtiğini, dersin nasıl sona erdiğini anlamadık. Özetle, biz Raffi’yi ve derslerini gerçekten çok sevdik!

İlk kez tanışacaklar için şunu söyleyebilirim; hızına ayak uyduramaz, hele hele çalışmaz, ödevleri yapmazsanız asla tutunamazsınız. Lay-lay-lom modunda takılıp, arada bir uğrayıp, çok ders kaçırırsanız yetişemezsiniz. Böyle yapanların çoğu, kendiliğinden kursu bırakır zaten. Benim gittiğim dönem, daha birinci kurun sonunda sınıfın yarısına yakını kursu bırakmıştı.

Ama kursa gidiş amacınız öğrenmekse, gerçekten bir şeyler öğrenmekse ve bunun için esaslı bir mücadeleye hazırsanız, Raffi ile geçen her an dolu doludur, öğrettikleri yalnızca gramer değil günlük hayatın ta kendisidir diyebilirim.

Bir ders düşünün ki, ristretto, lungo, espresso yapımı ve bunların günlük hayatta İtalyanlar için ne ifade ettiği de tartışılıyor/anlatılıyor olsun! Bu yüzden İtalyan Kültür Merkezindeki hocalar basitçe ikiye ayrılır: Raffi Demiryan ve diğerleri.

İtalyanca = Raffi Demiryan

İtalyanca ders notları lazımsa buyurun. Sınıfımızın tahtasından bir görünüm.

Amici Per La Pelle isminde bir kitabı vardır. İlgilenenler için mutlaka tavsiye ederim. Sadece bu kitabı okuyup çalışırsanız bile rahatlıkla birçok şey, gündelik kullanım kalıpları öğrenebilirsiniz. Gramer ağırlıklı öğretim yaptığı nedeniyle eleştirenleri, kepaze Kapalıçarşı esnafı İngilizcesiyle baş başa bırakıyorum. (Are you Cola? Bir de Fenerbahçeliler kızmasın da, Mateja Kezman’a söylenen “Are you player?” cümlesi aklımdan çıkmaz.)

20161115_122304

Amici Per La Pelle, İtalyanca öğrenmek isteyenlere oldukça faydalı olacak bir kitap.

amici-per-la

Raffi Demiryan’ın Amici Per La Pelle kitabının içinden bir bölüm.

Bundan uzun yıllar önce, ben taa ortaokuldayken, ortodonti tedavisi kapsamında dişlerime tel takılması için Prof. Dr. Mustafa Ülgen’e gittiğimde (Kendisi alanında açık ara Türkiye’nin en iyisidir, haberiniz olsun!) söyledikleri hala aklımdan çıkmaz:

Bu tedaviye başlayacağız ama dişine takılan telden ziyade senin ağız ve diş bakımın çok daha önemli.” demişti. Dişler düzelip teller çıktığında da eklemişti: “Bu başarının yüzde 70’i senin, geri kalan yüzde 30’u benim.

Ancak ben, bu yazıyı şöyle noktalamak istiyorum: Aksini söylese de, bugüne bugün İtalyanca bir şeyler biliyorsam, kendi çabamdan ziyade daha çok Raffi Demiryan sayesindedir. Sono molto contento di conoscerti. Grazie mille Raffi!

Raffi Demiryan aka “Grande”

2024 yılı editi: Sevgili arkadaşlar; bu yazının ilk hali yazıldığında (Kasım 2016) ben kursa devam ediyordum. Kursu bıraktıktan bir süre sonra da Taksim’de yer alan İtalyan Kültür Merkezi Dil Kursları tamamen kapandı.

Raffi Demiryan şu an İzmir’de çalışmalarına durmaksızın devam ediyor. Online İtalyanca ders veriyor.

Kendisine direk ulaşmak isterseniz, İnstagram sayfası olan Raffi Demiryan Instagram adresinden ulaşabilirsiniz.

Eğer bu yazımı beğendiyseniz, bloğumdan eşinize, arkadaşlarınıza, dostlarınıza ve akrabalarınıza bahsederseniz çok memnun olurum. Blog, içerik itibari ile gezi ve seyahat ana temalı olsa da, gördüğünüz üzere kültür & sanat yazıları da paylaşıyorum. Hepinize şimdiden teşekkür eder, mutlu günler ve iyi çalışmalar dilerim!

5 Comments

  1. Nur SILAY 10 Nisan 2017
    • Kaan Önem 10 Nisan 2017
    • Anonim 12 Mayıs 2020
  2. İrem 27 Eylül 2017
    • Kaan Önem 28 Eylül 2017

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.