Lviv Gezi Rehberi 2. Bölüm

Tekrar merhaba!

Lviv gezi yazımın 1. bölümünde oldukça fazla yer gezmiştik beraber. Hatırlayacağınız üzere yazının birinci bölümü daha çok kilise ve katedral ağırlıklıydı. Birinci bölüme buradan ulaşabilirsiniz: Lviv Gezisi 1. Bölüm

Bu bölüm ise, daha ziyade Lviv müzeleri ağırlıklı olacak. Kültür ve sanatla iç içe bir şehir olduğunu söylemiştim. Lviv günümüzde Ukrayna’nın Avrupa’ya açılan kapısı. Bunun tarihsel bir arka planı var elbette.

Zira Lviv, bir dönem Avusturya-Macaristan İmparatorluğu toprakları içinde yer almıştır. Hatta bu bölgenin o dönemdeki ismi Galiçya idi. Evet, şu an aklınıza gelen şey doğru, yıllarca kitaplardan okuduğumuz 1.Dünya Savaşında bizim de savaştığımız o Galiçya cephesi, işte tam da burası oluyor.

Bu kısa tarih bilgisinden sonra tekrar gezi yazımıza dönelim bakalım. Lviv gezi rehberinin 2. bölümüne hepiniz tekrar hoş geldiniz!

Town Arsenal, 1576’da Lviv şehrinin savunma duvarının üzerine inşa edilmiş. Günümüzde müze olarak hizmet veriyor.

Lviv gezilecek yerler: Town Arsenal

Müzedeki Osmanlı kılıçlarından bazıları

Town Arsenal Müzesi

İlk durağım Silah Müzesi… The Museum of Arms’a (City Of Arsenal) giriş 30 Grivna. İçinde yaklaşık 5000 parça sergilenen bu bina, kentin eski savunma duvarının üzerine inşa edilmiş. Eski çağlara ait çeşitli silahlar, kılıçlar, toplar, askeri zırhlar, cephaneler ve aklınıza gelebilecek daha bir sürü şey var içeride.

Lviv gezilecek yerler: The Museum of Arms müzesinin içinden bir görünüm.

Fakat beni en çok şaşırtan şey, Osmanlı’ya ait çok sayıda kılıç, hançer ve yatağan görmek oldu. Yatağan, hepimizin bildiği gibi namlusu kavisli, iki yanı da kesici, bir tür uzun savaş bıçağı. Üstelik bunların çoğu da 17. yüzyıla ait. Yani oldukça eski. 1 saatte bu iki katlı müzenin hepsini gezebilirsiniz diye tahmin ediyorum. Alt katında da müze gezisi sonrası acıkanlar için bir restoran bulunuyor.

Lviv gezilecek yerler: Arsenal Müzesi

Polonya tarihinin önemli savaşlarından Grunwald Muharebesinin tasviri.

Akşam çökerken, daha Ukrayna’ya gitmeden önce, internetten satın aldığım biletimle, Lviv’in en meşhur ve tarihi yapılarından Opera Binasına doğru opera gösterisini izlemek üzere yola koyuluyorum. Hemen bu ünlü Lviv Opera House‘dan bahsedeyim.

Lviv gezisi: Lviv Opera Binası

Lviv Gezi Rehberi: Opera Binası

Lviv Opera Binası

Avrupa’nın en güzel opera binalarından biri olan bu yapı, bir anlamda Lviv şehrinin sembolü. Hakikaten önünde herkesin fotoğraf çekildiğini ve dışarıdan dikkatlice binayı incelediğini siz de göreceksiniz. Neo-Rönesans stilinde yapılan bina, mimarı tarafından Poltva Nehrinin üzerine inşa edildiği için vaktiyle olumsuz eleştirilere maruz kalmış. Ancak bugün tüm ihtişamıyla Lviv’i gezmeye gelenleri selamlıyor.

Lviv Gezilecek Yerler: Opera binasının içi

Bir başka açı

Opera, bale ve tiyatro oyunlarına ev sahipliği yapan mekan, 1897-1900 yılları arasında inşa edilmiş. Aynı Paris’teki Versay Sarayında olduğu gibi, bu binanın içinde de meşhur bir “Aynalı Salon” bulunuyor. İnsanlar burada da fotoğraf çekilmek için birbiriyle yarışıyor adeta. (Henüz okumayanlar için, Versay Sarayı ve onun içinde yer alan ünlü Aynalı Salondan bahsettiğim Paris gezi yazım burada: Paris Gezisi 2. Bölüm)

Lviv Opera Binasının meşhur Aynalı Salonu

Kubbe

Lviv seyahatine mutlaka ama mutlaka burada bir temsil sıkıştırmaya çalışın. Web sitesinden programa bakabilir, bilet satın alabilirsiniz. Bilet fiyatlarını görünce gözlerinize inanamayacaksınız. En öndeki sıralar bile o kadar ucuz ki…

Salon, İstanbul’daki İş Sanat gibi olsa tereddüt edilebilir ama öyle aşırı büyük de değil. Yani en arkadan bile bilet alsanız fark etmez, sahne rahatça görünüyor. Siz de benim gibi yapın, hiç düşünmeyin.

Bu, Lviv turu denilince olmazsa olmazlardan. Bir şey anlamasanız da o atmosferi bir kez olsun yaşamak şart. (Lviv Opera Web Sayfası) Benim izlediğim 3 perdelik operada bol miktarda Türk ismi geçiyordu. Biraz da anlayabilseydim çok daha güzel olurdu şüphesiz.

Opera başlamadan önce, montumu vestiyere vermek için gittiğimde, oradaki görevli montumu aldıktan sonra bana kendi dilinde bir şeyler söyledi. Hatırlayacağınız üzere, Ukrayna’daki İngilizce probleminden Lviv gezi yazımın birinci bölümünde bahsetmiştim. Tabii kadının söylediklerinden hiçbir şey anlamadım…

Sonra yanıma gelen birkaç Ukraynalı, çat pat İngilizceleriyle, görevlinin bana operayı seyretmek için dürbün isteyip istemediğimi sorduğunu söyledi. Ücreti de yanlış hatırlamıyorsam sanırım 20 Grivnaydı.

Parasından değil ama dediğim gibi salon zaten ufak, dürbünlük pek bir durum yok, ayrıca vestiyere gelen hiç kimseye değil de neden özellikle bana bu dürbün teklif edildi, onu da pek anlayamadım doğrusu. Gözlük takıyor olabilirim ama böyle de yapılmaz ki! 🙂

Ağzına kadar dolu olan salondan ayrılıp Lviv Opera binasından çıktıktan sonra, binanın hemen önünde sokak müzisyenlerine rastlıyorum. Neşeli ezgiler, bu soğuk Lviv akşamında dinleyenleri bir nebze olsun ısıtıyor.

Lviv gece hayatı hakkında da bir iki şey söyleyeyim hemen. Kiev gece hayatı kadar canlı olmasa da Lviv’de de iki güzel gece kulübü var: Rafinad People ve Fashion Club. Rafinad, Lviv gezi yazımının 1. bölümünde bahsettiğim Glory Cafe’ye çok yakın. Lviv gece kulüpleri içinde eğlenmek için tercih edilebilir.

Gece hostele döndüğümde bir başka sırt çantalı Türk gezginle karşılaştım: Aylak Gezgin. Uzun uzun sohbet ettik. Kendisi benden çok daha fazla yer gezmiş. Yani bayağı fazla. Kıskanmadım değil. Konu konuyu açtı, bir süre sohbet ettik, deneyimlerimizi, gittiğimiz ve beğendiğimiz yerleri paylaştık.

Böyle anlarda vakit olduğundan çok daha çabuk geçiyor. Gittiği, gezdiği yerler hakkında bilgileri ve kişisel izlenimlerini paylaştığı web sayfası da burada: Aylak Gezgin Çok güzel yazılar var, mutlaka bir göz atın derim.

Lviv Gezi Rehberi: Rynok Meydanı. Black Stone Hall soldaki siyah bina..

Lvivdeki ikinci günüme, kahvaltının ardından Rynok Meydanı çevresindeki Lviv müzelerini gezerek başlıyorum. İlk durağım Black Stone Hall. Bina, yazının birinci bölümünde bahsettiğim ünlü Rynok Meydanında. İsminden de anlaşılacağı gibi dışı siyah. Burası üç katlı bir yapı. Dilerseniz tüm katları, dilerseniz istediğiniz herhangi bir katı ayrı ayrı gezme şansınız var. Açıkçası her bir katın giriş ücreti 10 Grivna gibi cüzi bir ücret olunca, ben 30 Grivna ödeyerek her üçünü de gezdim.

Lviv Gezi Rehberi: Black Stone Hall Girişi

Lviv Gezisi: Black Stone Hall 1. Kat

Lviv Gezilecek Yerler: Black Stone Hall

Lviv Gezisi

Bu tarihi apartmanın içerisinde eski gazete kupürleri, Ukrayna’nın çıkarmış olduğu ünlü komutanların kişisel eşyaları, eski ve yöresel folklorik kıyafetler, 2. Dünya Savaşında kullanılmış çeşitli silahlar vb. şeyler yer alıyor. Ancak ne yazık ki bütün açıklamalar Ukraynaca yazılmış. Hiçbirinde İngilizce bilgi yok.

Hal böyle olunca pek bir şey anlamıyor, sadece bakmakla yetiniyorsunuz. İçeride fotoğraf çekmek de yasak. Benim üstte eklediğim fotoğraflar görevli tarafından ikaz edilmeden önce çekildi, onu belirteyim. Dikkat ettiyseniz görevli bana doğru geliyor. 🙂

Ukrayna’nın bu İngilizce olayına bir an önce eğilmesi şart. Ülke, benim gözlemleyebildiğim kadarıyla tarihsel geçmişinden sıyrılma ve Rusya’dan bağımsız bir devlet olarak kendini dünyaya kabul ettirebilme çabası içinde.

Makedonya’da, Üsküpteki heykeller gibi, her yana asılmış bayraklar, neredeyse her bir ürünün sarı-mavi olmasından ben bunu çıkardım. (Makedonya gezi yazılarım da burada: Üsküp Gezisi 1. Bölüm, Ohrid Gezisi 1. Bölüm)

Müze girişinde bir anlık dalgınlıkla Privet dediğim yaşlı bayan, Rusçayı sevmediğini ve kullanmamam gerektiğini söylüyor. Kabul ediyorum. Anlayışla da karşılıyorum. Ancak modern dünyaya intibak edebilmek için bu evrensel dilin önemini de bir an önce kavramalılar.

Lviv Gezisi: Tarih Müzesi

Lviv Gezi Rehberi: Lviv History Museum Girişi

Müzeden ayrılıyorum. Aylak Gezgin’in bir önceki gün verdiği tavsiyeye uyarak bu defa Lviv Tarih Müzesine (Lviv History Museum) giriyorum. Giriş ücreti 20 Grivna. Aynı binada İtalyan Avlusu da var. (Italian Backyard)

Lviv gezilecek yerler bakımından çok zengin. İki adım ilerisi ise Ecza Müzesi. Burası da 1735 yılında kurulmuş. 10:00-17:00 saatleri arasında açık olan bu müzeye giriş de 5 Grivna. Söylemiştim, Ukrayna bize göre bedava!

Lviv Ecza Müzesi. (Fotoğraf: Aylak Gezgin)

Lviv Görülecek Yerler: Italian Backyard

İtalyan Avlusu yazın cıvıl cıvıl oluyor.

Lviv Tarih Müzesi oldukça eski bir yapı. Kral Jan Sobieski Palace olarak da geçiyor. (King Jan Sobieski Palace) Böyle denmesinin nedeni, Polonya krallarından Jan Sobieski’nin uzunca bir süre burayı ikametgah olarak kullanması elbette. Müzenin içinde kral ve ailesine ait kişisel eşyaların yanı sıra örneğin çok ilginç bir obje olarak Napolyon’un saçı da var mesela… Oldukça dikkat çekici bir ayrıntı.

Napolyon’un Saçı. (Fotoğraf: Aylak Gezgin)

Lviv İtalyan Avlusu

Lviv Gezisi

İtalyan Avlusu, tipik bir İtalyan Rönesans çizgisini yansıtan balkonlardan oluşmuş. Elimdeki Lviv broşüründen edindiğim bilgiye göre, burayı yerel ve ulusal düzeyde çekilmiş kimi filmlerde görebilmek olasıymış. Ayrıca burası yaz ve bahar aylarında kafeye dönüştürülüyor. Avlunun ortasına masalar konuyor. Ayrıca avlu, film gösterimi gibi sanatsal faaliyetlere de ev sahipliği yapıyor. Buraya giriş ücreti ise 2 Grivna.

Lviv’de ne yenir? Burger Joint denenebilir.

Lviv’de ne yenir? Burger Joint, Lviv Chocolate Factory’ye çok yakın.

Buradan çıktıktan sonra yemek yemek için bir yer arıyorum. Ve aradığımı kısa sürede buluverdim! House of Legend‘ın tam çaprazında yer alan Burger Joint. (Burger Joint) Burası minik bir yer aslında. Ama tatlı dekorasyonuyla oldukça sempatik bir görünümü var. Autorskie Dark Beer ve Burger menüden oluşan yemeğim 100 Grivna tutuyor. Değişik burger seçeneklerinden birini siz de mutlaka deneyin. Oldukça lezzetli.

Lviv Gezisi: Lviv Chocolate Factory

Yemekten sonra Lviv Chocolate Factory‘e gidiyorum. Lviv Çikolata Fabrikası da Lviv’de görülecek yerlerden biri. Her katta farklı modellerde çikolatalar var: Ev, topuklu ayakkabı, köpek, kalp vs. şeklinde… Bilhassa kadınların daha çok ilgisini çekecektir. En üst katta sergilenen arabanın yer aldığı teras ise ne yazık ki kapalıydı. Siz yazın giderseniz mutlaka buraya çıkın.

Lviv Chocolate Factory

Lviv gezilecek yerler: Çikolata Fabrikası

Lviv Çikolata Fabrikası

Ben de bütün katları tek tek gezdikten sonra normal ve sütlü Bitter aldım ve çok başarılı buldum. Ukrayna’dan dönerken sevdiklerinize, eş-dost veya akrabalara siz de buradan hediyelik bir şeyler alabilirsiniz. Kendinize de bol bol alın tabii. Hem ucuz hem de çok lezzetli.

Meşhur Masoch Cafe bunun hemen yanında. Lviv’de değişik bir mekan arayanlar için görülebilir bir yer. Aslında burası konsept olarak, yalnızca Ukrayna’nın veya Lviv’in değil, dünyanın en ilginç mekanları listesinin bile içinde yer alabilir. Şöyle anlatayım hemen…

Mazoşizme ismini veren Leopold Von Sacher Lviv’de yaşamış. Kafenin ismi de buradan geliyor. Zaten heykelini de burada, kapının önünde göreceksiniz. İçeride de kırbaçlanmaya hazır olun. Mazoşistler bir bakıversin işte, daha ne diyeyim başka?

Lviv’de bir kütüphane

Kentteki diğer binalar gibi, kütüphane binası da tarihi 🙂

Yurt dışında da blogumu ihmal etmiyorum.

Rynok Meydanında dolaşırken, farklı mimarisiyle karşıma çıkan bir bina daha dikkatimi çekti. İçine girdim. Burası, meğer bir kütüphaneymiş. Yarım saat kadar ücretsiz internete girdim, blogu kontrol ettim. Gördüğünüz gibi, yurt dışındayken bile blogla ilgilenmekten geri durmuyorum. Görevli burayı öğrencilerin kullandığını söyledi ama içerisi ilginç bir şekilde bomboştu. Ve abartmıyorum, görevli kadının İngilizcesi, şu ana dek Ukrayna’da duyduğum en güzel İngilizcelerden biriydi kesinlikle.

Lviv Gezi Rehberi

Lviv Gezisi

Kütüphaneden çıktıktan sonra etrafı dolaşmaya devam ediyorum. Yazının ilk kısmında bahsettiğim Ermeni Katedralinin hemen yan sokağında bir heykelle karşılaşıyorum bu kez. Bu, gaz lambasını icat eden adamın heykeli. İsmi Jan Józef Ignacy Łukasiewicz. İsminden de anlaşılacağı üzere Polonyalı olan bu kişi aslında eczacı ve sanayici. Aynı zamanda dünyadaki ilk petrol rafinesinin de sahibiymiş. Herkes bu heykelin önünde fotoğraf çekiliyordu. Ben çekilmedim.

Lviv Gezi Rehberi: Potocki Sarayı

Lviv Gezilecek Yerler: Sarayın içi

Lviv Gezisi: Potocki Palace

Ve Lviv gezisinin son durağı: Potocki Sarayı. (Potocki Palace) Saray,  Svobody Caddesinin üzerinde diyebilirim. Sadece biraz iç kısımda kalıyor. Opera Binasına da yakın. Bulamazsanız birine sorun.

Potocki Sarayı

Lviv Gezi Rehberi: Potocki Palace

Potocki Sarayı

Lviv Gezisi: Potocki Sarayı

Potocki Sarayına giriş 60 Grivna. 30 Grivna bir kat, 30 Grivna ise bir diğer kat için ödüyorsunuz. Ama bilet satışı 17:00’de kapanıyor. Fransız bir mimarın elinden çıktığı belli olan saray, 19. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş. Dışarıdan çok güzel bir görüntüsü var. Günümüzde sanat galerisi olarak kullanılıyor. İçinde 14-18. yüzyıllar arasına ait eserler sergilenmekte.

Potocki Sarayı

Potocki Sarayında tamamen tahtadan yapılmış heykeller.

Lviv gezilecek yerler: Potocki Sarayı

Lviv Gezi Rehberi: Potocki Sarayı

Son akşam, Potocki Sarayını da gezdikten sonra Pravda Beer Factory’e gidiyorum. Bu mekanı şiddetle tavsiye ederim. Canlı müzik var bir defa. Ama müzik bir yana, isminden de anlaşılacağı gibi, burası bir bira fabrikası ve farklı bira seçenekleriyle öne çıkıyor. En alt katta bira imal edilen kısmı da görebilirsiniz. Müzik saat 19:00’da başlıyor ama ben 18:00’de oradaydım. Nitekim 7’de gelenlerin çoğu geri dönmek zorunda kaldı. Çünkü içerisi oldukça kalabalık. Size de tavsiyem biraz erkenden gitmeniz…

Lviv’de gidilecek yerlerden biri: Pravda Bira Tiyatrosu

Pravda Beer Theatre İmalathane Kısmı

Lviv Pravda Beer’da canlı müzik şahane…

Burası Rynok Meydanının tam köşesinde kalıyor. Yeri çok kolay ve merkezi. Yeni açılmış. 3 katlı bir bina. Ben, elma dilim patates ve From Ribbentrop bira alıyorum. Bu bira hafif ve lezzetli. Birçok farklı enstrüman çalınıyor: Bateri, trompet, saksafon, trombon… Ortam tam Chris Bottinin sahne alacağı cinsten! Bari açayım da When I Fall İn Love albümünü dinleyeyim hemen..

Lviv-Kiev arası ulaşım sağlayan tren. Yolculuk 5 saat sürüyor.

Lviv Gezisi: Lviv Ana Tren İstasyonu

Lviv gezisi yaparken yolunuz Lviv tren istasyonuna düşecektir mutlaka. Burası da tarihi bir bina. Şehir merkezinin hafif dışında kalıyor. Yürüyerek gitmek zor. Lviv şehir merkezinden 1 ve 10 numaralı tramvay veya taksi ile ulaşabilirsiniz. Taksiyi tercih etmenizi öneririm. Çünkü tramvay ile ulaşım biraz uzun sürüyor. Zaten birkaç kişiyseniz ödeyeceğiniz para da bölünür. Böylece daha rahat olur.

Son olarak, yine şehrin biraz dışında kalan tarihi Lychakiv Mezarlığı da Lviv’de görülmesi gereken yerlerden biri diyerek yazıya noktayı koymak istiyorum. “Bir mezarlık ne kadar ilginç olabilir ki?” diye düşünebilirsiniz pekala. Bakın Avusturyalı yazar Joseph Roth, Çilekler isimli öyküsünde ne kadar ilginç bir şekilde tarif etmiş mezarlığı:

Kent mezarlığına uzanan yolda ilerliyordum. Amacım tren istasyonuna gitmekti. Fakat kapıdan çıktığımda bir an yönümü şaşırmış olacağım ki, şimdi mezarlık yolundaydım.

Tren istasyonu gecenin bu saatinde kapalı olabilirdi, mezarlık ise gece gündüz açık olmalıydı. Ölülerin muhafaza edildiği bölümün ışığı yanıyordu. Yaşlı Pantalejmon hep burada, ölülerin yanında uyurdu. Ben onu tanırdım, o da beni tanırdı. Çünkü kentimizde insanlar sık sık mezarlığa giderdi.

Başka kentlerde insanların gezineceği büyük bahçeler ve parklar vardır. Bizde ise gezintiler mezarlıkta yapılırdı. Oynayan çocuklar mezarlar arasında koşturur, yaşlılar mezar taşlarına oturup atalarımızın kalıntılarından oluşan ve oldukça verimli olan toprağı koklardı. (Joseph Roth, Kör Ayna, Çev. Ahmet Arpad, Can Yayınları, İstanbul, 2014)

Peki, toplam Lviv gezi maliyeti ne kadar tutar? 2-3 gün için aşağı yukarı 20-25 Euro yeterli olacaktır. Şimdi de sırada Kiev gezisi var.

Başkent Kiev gezi yazım burada: Kiev Gezi Rehberi

Burada da daha fazla seyahat fotoğrafı var, Gezivita Instagram hesabı: Gezivita Instagram

Şimdilik hoşça kalın!