İnönü Evi Müzesi
Herkese merhaba.
Hepinizin bildiği gibi İsmet İnönü, Atatürk’ten sonraki ikinci cumhurbaşkanımız. Türk siyasi hayatının en önemli figürlerinden biri.
Osmanlı İmparatorluğu ve Milli Mücadele dönemindeki asker kimliğini, cumhuriyetin kuruluşundan itibaren siyasetçi olarak uzun yıllar sürdüren İsmet İnönü, 1884-1973 yılları arasında yaşadı.
Geçtiğimiz günlerde, Yapı Kredi Yayınları tarafından 2023 yılının şubat ayında basılan bir kitap satın aldım ve hızlıca okuyup bitirdim.
İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker (İnönü) ile Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan arasında yapılan bir söyleşi kitabıydı bu: Cumhuriyetle Özdeş Bir Yaşam: Özden Toker-İsmet İnönü’nün Kızı Anlatıyor
Kitap, İsmet Paşa’nın kızı başta olmak üzere İnönü ailesinin yaşamına odaklanıyor. Özden İnönü’nün annesi Mevhibe İnönü, babası İsmet İnönü, kardeşleri Erdal İnönü ve Ömer İnönü.
Doğduğu günden bu yana İstanbul’da yaşayan biri olarak, kitapta sürekli sözü geçen yapılardan biri, diğerlerinden daha çok dikkatimi çekti: İnönü Evi Müzesi.
Burası internet aramalarında karşımıza İsmet İnönü Müzesi şeklinde de çıkabilen, tam adı Heybeliada İnönü Evi Müzesi olan bir yapı.
Heybeliada İnönü Evi Müzesi
Heybeliada İnönü Evi Müzesi, isminden de anlaşılacağı üzere, aslında İnönü ailesinin yazlık evi.
Günümüzde İnönü Vakfı tarafından müze haline çevrilen bu ev ile İnönü ailesinin ilişkisi, 1924 yılına uzanıyor.
İsmet Paşa’nın o dönemki sağlık sorunları neticesinde, doktorların istirahat önerileri üzerine bu ev bulunarak kiralanıyor önce. 1934 yılına gelindiğinde ise ev, sahibi olan Rum’dan eşyasız olacak şekilde satın alınıyor.
Eşyasız alınıyor çünkü içerdeki eşyalarla beraber istenen ücret, o dönem İsmet Paşa’nın ödeyebileceğinin çok üstünde. Bir yüzükle yola çıkıp servetine servet katan siyasetçilerle kıyaslanınca, ne kadar da tuhaf bir manzara ile karşılaşıyoruz öyle değil mi?
Metin Heper, Türkiye İş Bankası Kültür Yayıncılıktan çıkan İsmet İnönü isimli biyografide, İnönü ailesinin son derece mazbut olduğunu, paşanın gereksiz harcamalardan kaçınan bir kişiliğe sahip olduğunu yazar. Zaten bunu, kızının söyleşi kitabını okurken de rahatça anlıyorsunuz.
Ne diyorduk? Evet, burası aslında eski bir Rum evi. Bu yüzden gittiğiniz zaman öncelikle tavanlara özellikle dikkat etmenizi rica ediyorum. Zira bu evlerin en tipik özelliklerinden biri yüksek tavanlı oluşudur.
İşte bu yazımda size Heybeliada’da bulunan İnönü Evi Müzesi hakkında bazı bilgiler vereceğim.
İnönü Evi Müzesi
İnönü Evi Müzesi, Heybeliada’ya ulaştıktan sonra, 15 dakikalık kısa bir yürüyüşle rahatça ulaşabileceğiniz bir mesafede bulunuyor. Tam adresi şöyle: Refah Şehitleri Caddesi, No 67, Heybeliada, İstanbul.
Evin hemen girişinde sizi İsmet İnönü’nün büstü ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü üzerine İsmet Paşa’nın ona hitaben yayınladığı taziye mesajı karşılıyor. Paşanın, Sabahattin Ali kitaplarını anımsatan Türkçesi, okurken insanı etkiliyor doğrusu.
Birkaç katlı yapının giriş katında salon, mutfak ve İsmet İnönü’nün çalışma odası yer alıyor. Evdeki mobilyaların ve eşyaların tamamı orijinal. Sadece bazılarının yüzleri yenilenmiş.
Evin ve üst katlara çıkan merdivenlerin duvarları ise çeşitli yazışmalar, mesajlar, ailenin fotoğrafları ve farklı tablolar ile süslü.
Bunlar arasında en çok dikkatimi çekenler, Atatürk’ün Lozan Anlaşmasının yıl dönümü sebebiyle 1938 yılının temmuz ayında İsmet İnönü’ye gönderdiği mesaj ve İnönü’nün buna cevabı oldu.
Giriş katındaki salonda, Atatürk’ün hediyesi olan zarif yemek takımını, İnönü ailesi fertlerinin giydiği kıyafetleri, İsmet Paşa ve ailesinin betimlendiği tabloları ve aile tarafından sıklıkla kullanılan satranç takımı ile mobilyaları göreceksiniz.
Satranç, özellikle İsmet Paşa’nın oynamayı çok sevdiği bir oyun olduğu için olsa gerek, salonun tam ortasında sergileniyor.
İnönü’nün hem arkadaşlarıyla hem de bazen kendi kendine satranç oynadığı bilinmektedir. Hatta Özden Toker (İnönü) ile yapılan söyleşi kitabında da, İsmet Paşanın Ürdün Kralı Abdullah ile satranç oynarken çekilmiş bir fotoğrafı var.
(Hazır Satranç demişken, Stefan Zweig hakkında yazmış olduğum şu yazıma da bir göz atmayı unutmayın lütfen: Stefan Zweig)
İsmet Paşa, ata binmekten de çok hoşlanırdı. Salonun bir duvarının önünde dönemin teyplerinden biri görülürken, duvarda ise kendisinin at üstünde bir fotoğrafını göreceksiniz.
İnönü Evi Müzesi
Evin birinci katında ise İsmet ve Mevhibe İnönü ile çiftin erkek çocukları olan Ömer ve Erdal’ın yatak odası bulunuyor. Erkek çocukların yatak odasındaki karyolaların hemen yanında bir kitaplık var. Ayrıca diğer odada Mevhibe İnönü’ye ait seccadeyi göreceksiniz.
Yine Metin Heper, İnönü ailesinin dinine son derece bağlı olmasına rağmen, bunu dışarıya reklam amaçlı ve bir siyaset malzemesi olarak asla kullanmadığının altını çizer.
Banyoda ise ilginç bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek istiyorum. Küvetin bulunduğu duvardaki aparat, yaşının ilerlemesi ve sağlık durumunun giderek bozulması üzerine İsmet Paşa için buraya özel olarak yerleştirilmiş.
Acil bir durumda çekilmesi için konulan ip çekilince zil çalıyor. Ancak bildiğim kadarıyla bunu kullanmaya hiç gerek duyulmamış.
İsmet İnönü, ailesiyle beraber bu evde geçirdiği yazlarında sık sık denize girerdi. Hatta paşanın Heybeliada plajında yaptığı çivileme atlayışları çok meşhurdur. Bu, aynı zamanda adada yaz ve deniz sezonunun da açıldığı anlamına gelirdi.
Kitapta altını çizdiğim cümlelerden biri, İsmet Paşa’nın kızı Özden’e, 14 Mayıs 1950 seçimleri öncesinde söylediği sözler oldu.
Seçimin kaybedilme ihtimalini de hesaba katan İsmet Paşa, bir önceki gece odasında ders çalışan kızının yanına giderek şöyle der: “Kızım, iktidarda olmak değil, itibarda olmak önemlidir.”
Yazıyı bitirmeden önce birkaç şey daha söylemek isterim. Heybeliada İsmet İnönü Evi Müzesine giriş herkese ücretsiz.
Pazartesi günleri hariç olmak üzere, haftanın her günü, 10:00-17:00 saatleri arasında açık. Sadece 12:30 ile 13:30 arasında yemek molası nedeniyle kapalı. Ona dikkat edersiniz.
Müzeye gittiğiniz zaman, görevli Aynur Hanım size bir anlamda rehberlik ederek her bir odayı ve tüm eşyaları tüm ayrıntılarıyla anlatıyor. Üstelik o bunları anlatırken, Türk siyasi hayatına ilişkin belki de daha önce hiç duymadığınız nice detaylar duyacaksınız.
Türkiye’de işini bu kadar şevkle yapan bir insana pek sık rastlamadığımı belirtmeliyim. Basit bir müze gezisinin, tarihte yolculuğa nasıl dönüştüğünü kendi gözlerinizle göreceksiniz.
Hem bu söyleşi kitabını, hem Metin Heper’in İsmet İnönü biyografisini okumanızı tavsiye ederim. (Okumanızı önerdiğim, farklı konularda yazılmış başka kitaplar da var elbette. Onlar için de buraya buyurun lütfen => Okuduğum Kitaplar)
İlk fırsatta Heybeliada İsmet İnönü Evi Müzesine bir uğrayın derim.
Okumak isteyenler için, kültür & sanat içerikli birkaç farklı yazım da burada:
Gezivita’yı takipte kalın. Sevgiler, selamlar.