Mürekkep Balığı Dergisi
Herkese merhaba!
Seyahat ve gezi koşuşturmacasına kısacık bir ara verip, güzel bir dergiyi paylaşmak istiyorum sizinle bu kez. Aralara böyle kültür-sanat sıkıştırmak lazım, öyle değil mi? 😉 Hollanda gezisi sırasında, Amsterdam turu yaparken, Stedeljik Müzesine de gittim. Burası tasarım ve güncel sanat müzesi. Detayları Amsterdam gezi yazılarımda bulabilirsiniz: Amsterdam Gezi Rehberi 1. Bölüm
Ancak müzeden ayrılmadan önce, her yerde olan şu hediyelik eşya mağazasına da uğradım. Burada raflarda dikkatimi bir kalem seti çekti. Başta Stabilo olmak üzere, kalemlere öteden beri amatör düzeyde bir ilgim var zaten. Hırvatistan’da, Zagreb gezisi sırasında, Türkiye’den çok daha uygun fiyata bulunca iki kutu Stabilo almıştım oradan. Hala kullanıyorum.
Rafta dikkatimi çeken kalemler benim ilkokula gittiğim zamanlar herkesin kullandığı türden olan normal kurşun kalemdi. O dönem (1990’ların başı) uçlu kalemler yeni yeni kullanılmaya başlanıyordu. Hatta biraz sosyetikti bu anlamda, pahalıydı, herkeste yoktu yani. 🙂 Neyse, 8 Euro olan fiyatı görünce, müzenin mağazasından düşünmeksizin satın aldım bu seti. Renkli kalemlerin tuhaf bir cazibesi oluyor. Hele bu satın aldığımda olduğu gibi kalemin iki tarafı da farklı renklerde olunca daha bir çekici geldi gözüme…
Eve geldim, açtım baktım, yolda uçlardan bir iki tanesi kırılmış taşınırken. ÖSYM sınavlarında verilen plastik kalemtıraşlardan birini çıkardım hemen. Hani ucunu açtıkça tekrar tekrar kırılır ve insanın sinirini bozar ya, işte aynen öyle oldu. Sonra daha önce satın almış olduğum gümüş kaplamalı bir kalemtıraşla denedim. Bingo! Bu kez gayet güzel çalıştı kalemtıraş.
Bundan 3-4 sene kadar önce yayın hayatına başlayan bir dergi var: Mürekkepbalığı. Veya Mürekkep balığı dergisi diye geçiyor kimi yerlerde. Bu bir yazı kültürü dergisi. Peki, bu dergi kimlere hitap ediyor? Derginin içinde neler var, hangi konular öne çıkıyor? Bunları biraz açayım hemen. Dergide tipografiden dolma kalemlere, kaligrafiden mürekkeplere, kalemtıraşlardan silgilere, yazının tarihinden ekslibrise kadar, “yazı ve yazın” başlıkları altında aklınıza gelebilecek her konu var.
Kelimenin tam anlamıyla bir yazı kültürü dergisi olan Mürekkepbalığı’nın 5. ve 6. sayısını elime aldım. Burada, daha önce okumadığımı fark ettiğim bir yazıyla karşılaştım. Meğer bizim hepsi aynıdır diye düşünüp basitçe değerlendirdiğimiz kalemtıraşların bile bir sürü farklı çeşidi varmış. Hatta bir sürü farklı marka. Üstte bahsettiğim gümüş renkli kalemtıraşın markası da Kummuş. Hakikaten, elime alıp dikkatlice baktığımda minicik Kum yazısını seçebildim. Eureka! (Buldum!) diye sokağa fırlayan Arşimet gibi sevindim bunu öğrenince!
Kum marka kalemtıraşlar dergideki makaleden öğrendiğime göre en klasik ve güçlü olanlardan biriymiş. Hatta bu kalemtıraşların farklı farklı modelleri bile var. Gerçekten inanılmaz. Sayfaları çevirdiğimde bir başka makale daha çıktı karşıma. “Kurşun kalem açma uzmanı: David Rees“
Günümüzde kullanılan kalemtıraşların atası olan ilk mekanik kalemtıraşı Bernard Lassimone isimli Fransız bir matematikçi bulmuş ve patentini almış. Daha önceleri kalemler sadece bıçaklarla açılıyormuş. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise kalemtıraş, hattatların kalemini açtığı özel bıçağın adıymış. Kamış kalem, düzgün kesilsin diye makta adı verilen bir levhanın üzerine konurmuş.
Kalemtıraşın icadına rağmen bıçaktan vazgeçmeyenler, kalemlerin en güzel bıçakla açıldığını savunmaya devam etmişler. İşte Amerikalı David Rees bunlardan biri. Önceleri karikatüristlik yapmaktayken bu işten sıkılmış ve ABD Nüfus İdaresinde çalışmaya başlamış. Buradaki monoton iş de onu memnun etmemiş ve şu an halen yapmakta olduğu işe başlamış: Kalemtıraş açıcılığı.
Ne garip değil mi? Garip ama bir o kadar da ilginç ve dikkate değer! Rees’e göre zarif ve dengeli bir şekilde kurşun kalem açmak makinelerin harcı değil. İşinde ustalaştıktan sonra evinde bir kurşun kalem sivriltme atölyesi açmış. 2012 yılında ise How To Sharpen Pencils (Kurşun kalemleri nasıl sivriltmeli?) isimli bir kitap yayınlamış.
Bilinen ilk yazı çivi yazısıydı. Yazıda kullanılmış ilk diller ise Sümerce ve Mısırca. Basit bir kalem satın alma hikayesinden bakın nerelere kadar geldik. Mürekkepbalığı dergisinde bunları ve çok daha fazlasını bulmak mümkün. Bu tür konulara ilgi duyuyorsanız, Mürekkepbalığı aklınızda olsun, bir bakarsınız.
Mürekkep Balığı Dergisi Web Sayfası: Mürekkep Balığı Dergisi
Mürekkep Balığı Dergisi Facebook Sayfası: Mürekkep Balığı Dergisi
Mürekkep Balığı Dergisi Twitter Adresi: Mürekkep Balığı Dergisi