Celal Şengör Kitapları

Celal Şengör Kitapları

Herkese merhaba!

Şu sıralar Celal Şengör’ün çalışmalarına merak sardım. Hocanın Youtube’daki bir videosunu izlerken fark ettim ki, ben hiç Celal Şengör kitapları okumamışım hayatımda…

Oysa dünyaca ünlü bu bilim insanının yazdığı bir sürü kitap var Türkçe’de…

Hiç şüphe yok ki Celal Şengör kitapları denince akla gelen ilk yayın “Dahi Diktatör” başlıklı kitap oluyor. Henüz onu okumamış olsam da, son dönemde hızlıca okuyup bitirdiğim üç farklı Celal Şengör kitabı oldu.

Bunlar; “Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması”, “Aptalı Tanımak” ve “Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor” başlıklı kitaplar.

Dahi Diktatör

Aslında, Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor başlıklı kitap, hoca tarafından yazılmış bir kitap değil, söyleşi. Yani hocayla yapılan karşılıklı bir görüşme kitabı.

Bu türden nehir söyleşi kitaplarını severim. Daha sıcak, daha samimi gelir. Üstelik söyleşi yapılan kişinin farklı konulardaki görüşlerini de bir çırpıda ve topluca okumak mümkün olur.

Aptalı Tanımak isimli kitap, Celal Şengör’ün Cumhuriyet gazetesinin Bilim ve Teknik ekinde, farklı tarihlerde yayınlanmış kısa denemelerinden oluşuyor. Yani bir tür derleme.

Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması ise, eski milli eğitim bakanlarından ve Türk aydınlanma hareketinin öncü ismi Hasan Ali Yücel’i, kişiliğini ve onun ülkemizde kurmaya çalıştığı felsefeyi tüm detaylarıyla anlatıyor.

İşte bu yazımda ben, okuduğum Celal Şengör kitapları hakkındaki yorumlarımı paylaşmak istiyorum sizinle.

Celal Şengör Kitapları

Aslında Celal Şengör kitapları okumaya karar verişim, Kadıköy’deki Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları şubesine girip, Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması başlıklı kitabı satın almamla başladı.

Bu kitabı fazlasıyla beğenince diğer kitapları da satın aldım. Örneğin “Bilgiyle Sohbet” başlıklı derleme kitabı da yine Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basıldı.

Bilgiyle Sohbet

Aptalı Tanımak, Dahi Diktatör, Bilimin Büyüsü, Zümrüt Ayna başlıklı kitaplar ise İnkılap Yayınevi tarafından yayınlandı.

İlk okuduğum “Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması” kitabı, kısa olmasına karşın çok hoşuma gitti. Her zamanki gibi bir sürü yerin altını çizdim ve küçük küçük notlar aldım.

Şengör bu kitaba özgürlük ve tarih kavramlarını açıklayarak başlıyor. Hemen ardından bir kavram olarak bilimin ne olduğunu herkesin anlayabileceği şekilde anlatıyor. Bilimin amacı ve görevini, bilim tarihinden örnekler vererek açıklıyor.

Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması

Kitapta Hasan Ali Yücel’le beraber en çok ismi geçenler, modern ve laik devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, dünyaca ünlü arkeolog Ekrem Akurgal ve filozof Karl R. Popper.

Karl Popper’ı hiç tanımayanlar için de, giriş niteliğinde bilgiler mevcut.

Özgürlük ile yakından ilişkili olan demokrasi, kitabın ilk bölümünde hayli üzerinde durulan bir kavram. Örneğin Hasan Ali Yücel’e göre özgür rejimlerde yani demokrasilerde her şeyin sorgulanması gerektiğini öğreniyoruz.

Yücel bunu şu sözlerle ifade ediyor:

“Demokrasinin dünya görüşü bir mantığa dayanır: Her fikirde hata ve sevap ihtimali vardır. Eğer bu postülatı kabul etmezseniz demokrasi geometrisini kuramazsınız. Bu prensibi kabul edince ilk müşkül yenilmiş olur.

Çünkü kendi davanızda, karşınızdakinin davası kadar hata ve sevap olacağına inanınca pek tabii olarak tartışmaya razı olursunuz.

O zaman bir itiraz karşısında kalınca: -Acaba? dersiniz. Bu acaba, işte demokrasinin en değişmez remzi budur. Bütün diktatörya rejimleri “Acabasızlar” rejimidirler.”

Celal Şengör Kitapları

Bu satırları okurken, aklıma Hannah Arendt’in demokrasi ve siyaset pratikleri üzerine olan görüşleri geldi. Bu görüşlerin de tartışıldığı bir kitabı daha önce şu yazımda tanıtmıştım => Düşünme Etiği

(Ayrıca demokrasinin farklı sesleri içinde barındıran özelliğini, yine bu blogda “Türkiye’de Siyaset ve Demokrasi” başlıklı yazımda da tartışmıştım. O yazım da okumak isteyenler için burada: Türkiye’de Siyaset ve Demokrasi Üzerine Düşünceler)

Zaten Yücel’in bu görüşlerinden hareketle, bir aydınlanma pratiği olarak, onun bakanlık döneminde klasiklerin Türkçe’ye çevrilmesi gündeme geliyor.

Celal Şengör

Kitapta Celal Şengör’ün de ısrarla vurguladığı gibi, bu tercüme faaliyeti Hasan Ali Yücel’in gözünde Türk milletinin yüzyıllara uzanan karartılmış ufkunda güneşler doğuracak türden bir politikaydı.

Sürekli savaşta ve vergide hatırlanan Anadolu insanı, bu sayede ilk kez uygarlığa katılmak istendi, birey olduğu hatırlandı ve kabul edildi.

Dolayısıyla dünya klasiklerinin bu çeviri faaliyeti sonunda, bu topraklarda yaşayan ancak yüzyıllarca önemsenmemiş insanlar önce bilimsel düşünmeyi öğrenecek ve bu sayede de uygarlık teşvik edilecekti.

Örneğin Şengör bu açıdan Köy Enstitüleri projesini de son derece önemser. Kitapta bunun da üzerinde bir hayli duruluyor. (Buna benzer bir konuda da daha önce yazmıştım =>1933 Üniversite Reformu)

Celal Şengör Kitapları

Aptalı Tanımak, ortalama ikişer sayfadan oluşan, çeşitli konu başlıklarında yazılmış, toplamda altmış üç yazıdan oluşan bir kitap.

Bu konu başlıklarından bazıları şöyle: Irkçılık Üzerine, Bilim Neden Yapılır?, Osmanlı’da Bilim Var Mıydı?, İslam ve Bilim, Her Şehre Üniversite Açmak Üzerine, Eğitim-Araştırma İlişkileri ve Bilimin Gelişmesi, Elitist Eğitim Şart, Demokrasi Alerjisi, Evrimsel Etik…

Kitapta çok çarpıcı ve yerinde tespitler var. Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması kitabında olduğu gibi, bu kitapta da bilim, bilimsel düşüncenin gelişimi, bilimin yöntemi konularında hayli bilgi var.

Ayrıca öğrenci aflarından porno filmlere, doğa olaylarının politikacılar tarafından yorumlanma şeklinden yabancı dil öğrenmenin önemine dek çok farklı sayıda konu işlenmiş.

Yazılar kısa olduğu için kolayca okunuyor.

Aptalı Tanımak

Şengör’e göre bilim her şeyden önce gerçeği arama faaliyetidir. Gerçeğin aranmadığı yerde nesnellik söz konusu değildir.

İnsanı insan yapan şey, işte bu tartışma ve eleştiri ortamının yaratılması ve bunlar sonucunda gerçeğe ulaşmanın denenmesidir.

Şengör Aptalı Tanımak kitabında din ve bilim ilişkisi üzerinde sıkça duruyor. Bağımsız ve eleştirel bir yargı yeteneği geliştirmeden önce çocuklara verilecek dogma temelli dini eğitimin sakıncalarına dikkat çekiyor.

Celal Şengör kitap önerileri de sunan bir isim. Bu kitabında da isimlerini bir kenara not aldığım sayıca hayli fazla okuma önerisi var. Örneğin bunlardan biri, Halil İnalcık’ın “Şair ve Patron” isimli kitabı.

Şair ve Patron

Şengör, Hanefi Palabıyık’ın Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü’nün İlmi Hayatı ve Tarihçiliği isimli biyografik çalışmasını da oldukça methetmiş. Onu da ilk fırsatta edinip okumak istiyorum. Bir kenara not aldım.

Celal Şengör Kitapları

Okuduğum üçüncü kitap ise Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor başlıklı nehir söyleşi kitabı oldu.

Burada Şengör’ün hayat hikayesine daha yakından tanık olurken, aynı zamanda onun siyaset, eğitim, sanat, bilim, kainat, ebeveynlik, deprem gibi farklı konulardaki görüşlerini öğreniyoruz.

Kitap bir söyleşi kitabı olduğu için, insanı güldüren kısımları da var elbette. Örneğin Celal Şengör kitabın “Siyasi Hayatı Okumak” başlıklı bölümünde, kendi gençliğindeki sol ve sağ grupların aslında kendi dogmalarını başkalarına kabul ettirme kaygıları dışında bir niyet taşımadıklarını söyleyerek her iki grubu da sıkıca eleştiriyor.

Bir gün bir arkadaşı Celal Şengör’e sormuş: “Sağcılar ve solcular arasında kaldın ve kafana bir balta düşecek. Hangi tarafa doğru devrilmeyi tercih ederdin?”

Şengör şöyle yanıt vermiş: “Baltanın kafama düşmesini yeğlerim.”

Instagram adresim: @Gezivita

Kitabın giriş bölümünde çocuklara sunulan okuma önerileri ve erken yaşta okunacak böylesine değerli kitapların hayal gücünü geliştirerek insanın kişiliğinin şekillenmesinde yaratacağı etkinin vurgusu beni bir hayli etkiledi doğrusu.

Yani bu kitabı anne-babalar da okuyabilir. Zaten kitabın bir bölümünde de Şengör çocuk yetiştirme üzerine olan görüşlerinden bahsediyor.

Bu kitabı 2023 yazında, Antalya tatilim sırasında aldım ve bir çırpıda bitirdim. (Yakın zamanda gitmeyi düşünenler için, araya bir seyahat önerisi de sıkıştırmış olayım burada => En Güzel Antalya Plajları)

Yazının girişinde de belirttiğim gibi, “Bilimin Büyüsü” ve “Bilgiyle Sohbet” de elimin altında, ilk fırsatta okumayı planladığım Celal Şengör kitapları arasında…

Eminim okuduktan sonra sizler de bu kitapları çok beğeneceksiniz.

Celal Şengör kitapları ile ilgili tek eleştirim, Şengör’ün sürekli olarak “bilim adamı” ifadesini kullanması oldu. Bazı yazılarında da bir işi “adam gibi” yapmak ifadelerine yer vermiş.

Açıkçası Celal Hoca’dan bu eril dil kullanımına biraz daha özen göstermesini beklerdim.

Bilimin Büyüsü

Başka okuma önerilerim için şu yazımı da buraya bırakıyorum: Okuyup Beğendiğim Kitaplar

Tekrar görüşünceye dek, kendinize iyi bakın, bilimle kalın!

Leave a Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.